Altın veren ağaç değil mesele, onu ekecek vicdanlı bir el kaldı mı bu topraklarda?
Bir zamanlar Çin’de, açlıktan kıvranan bir adam bir armut çalar.
Yakalanır, İmparator’un huzuruna çıkarılır.
Adam diz çöküp yalvarır: “Çok açtım.
Beni affedin.
Karşılığında size paha biçilemez bir armağan vereceğim.
İmparator küçümseyerek sorar: “Senin gibi bir hırsızda ne olabilir ki paha biçilemez?”
Adam, avucunu açar.
İçinde bir armut çekirdeği vardır.
“Bu tohum,” der, “doğru bir elde altın meyve veren bir ağaç olur.
Ama yalnızca ömründe hiç yalan söylememiş, haksızlık etmemiş, yetim devlet hakkı yememiş hiç çalmamış biri ekebilir.
Aksi hâlde tohumu eken zehirlenir. ”
İmparator hafifçe irkilir.
Sonra tok bir sesle; “Ben İmparator’um, bahçıvan değil.
Başbakan eksin!”
Başbakan itiraz eder: “Toprakla aram yok, ziyan ederim.
Haznedar başı eksin.”
Haznedar başı, “Benim ellerim nasırlı değil, kâğıt kalemle meşgulüm” der.
Oradaki herkes, birer birer, aynı korkuyla geri çekilir.
Kimse o çekirdeğe dokunmaz.
Çünkü herkes bilir ki, bu ülkede herkesin cebinde en az bir günah saklıdır.
Ve sonra…
İmparator cebinden bir altın çıkarır, adama fırlatır.
“Al, defol git.
Bu ders hepimize yeter.”
Bu hikâye binlerce yıl öncesinden gelsin ya da bir masal gibi anlatılsın, acı olan şu ki; bugün yaşadığımız gerçeklikten bir adım uzakta bile değil.
Çünkü biz bugün, o çekirdeği toprağa gömecek bir tek temiz el bulamıyoruz.
Kimse elini uzatmıyor.
Yoksulluk derin, adalet yorgun, liyakat unutturulmuş, ahlak yok olmuş, Vicdan çürümüş.
Ama sorsan herkes dürüst, herkes temiz…
Çünkü herkesin geçmişi bir şekilde kirlenmiş.
Bir torpil, bir kıyak, bir suskunluk, bir üç maymun...
Kimseye "temizsin" demek içimizden gelmiyor artık.
Temiz kalanlar da ya çoktan gitmiş, ya konuşmaktan yorulmuş, ya da sesini duyuramamış.
Sözde hırsızlar yargılanırken, gerçek hırsızlar protokolde oturuyor.
Adalet, güçlüye göre eğilip bükülüyor.
Yoksulun hakkı, bir çekirdek gibi avuç içinde eziliyor.
İşte o yüzden sormak lazım tekrar:
Bu ülkede o çekirdeği toprağa korkmadan, başı dik, kalbi temiz bir şekilde gömecek bir kişi kaldı mı?
Yoksa...
İmparator hâlâ tahttaysa, sorun yalnızca tahtta değildir.
O tahtın etrafında alkış tutan kalabalıktadır esas mesele
HİKÂYEDE DEĞİL, GERÇEKTE YAŞIYORUZ
Zafer Çam
Yorumlar
Trend Haberler

Kırşehir’de harita değişiyor

46 yılın ardından Kırşehir’de unutulmaz buluşma

Kırşehir’de dolandırıcılık planı son anda bozuldu

Kırşehir’de üretim masada

Zorlu, Kırşehir’e değer katacak Çiçekdağı-Kırşehir Otoyolu müjdesini verdi

Verilen söz tutuldu! Kırşehir’in caddeleri baştan yazılıyor
ASGARİ ÜCRETTEN MEMNUN MUSUNUZ?
Ankete Katıl
Özel Haber
Basın İlan Kurumu