Sabotajlarla savaşıyoruz.
Bir yangını söndürmeden diğerine koşan kahramanlarımıza rağmen, alevlerin arkasındaki karanlık zihniyetler hâlâ pusuda.
Bu ülkenin ciğerine kıyan niyeti bozuklar her fırsatta sahneye çıkıyorsa, mesele sadece yanan ormanlarımız değil adaletimiz de, vicdanımız da yanıyor demek.
Bu yanan sadece bizim ormanlarımız, çamlarımız değil, ciğerlerimiz de yanıyor.
Ormanlarımızı bile bile yakan vatan hainidir.
Bir günde 76 yangın!
Bu, tesadüf değil, bu planlı bir ihanettir.
Bizler bu toprakları ateşe verenle değil, ateşi söndürenle saf tutarız.
Bu millet, ormanını yakanı da, bunu organize edeni de asla unutmaz.
Artık mesele Yangın değil, mesele, bu ülkeye nefes aldırmamak isteyen bir anlayışla mücadeledir.
Biz yangını söndürürüz, ama bu ihanetin kökünü de kazımayı biliriz.
Unutmayın, Her kibritin bir sahibi varsa, her külün de bir hesabı vardır.
Ve biz o külün hesabını sormasını da biliriz.
Akasya, incir, badem, kestane, ıhlamur, ceviz, kayısı, çınar, zeytin, meşe ve benzeri bir çok çiçekli ve yemişli orman ağacı varken,
Birçok ülkenin çok soğuk yada çok yüksek yerlere diktiği çamları her yere dikmişiz.
Altında ot bitmez, hayvan yaşamaz.
Dipdibe çam çam çam çam...
Sonra da Sönmüyor İşte.