Gönül şehri, ahi yurdu, ozanlar diyarı Kırşehir…
Her taşı bir hikâye, her sokağı bir hatıra.
Zamanın rüzgârı ne kadar değiştirirse değiştirsin, bu toprakların ruhu hep aynı kalıyor
Tarih boyunca nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu kadim şehrin bugün değişen çehresine bir kez daha dönüp bakmanın tam zamanı. Yollarıyla, yeni yerleşimleriyle, gelişen şehir dokusuyla Kırşehir gerçekten güzel bir seyir sunuyor. Ancak tüm bu yeniliklerin ortasında, şehrin kalbi sayılabilecek bir yer sessizliğini koruyor:
Kale…
Bir zamanlar etrafı capcanlı bir hayatla çevrili olan Kırşehir Kalesi, bugün adeta eski günlerini özler gibi.
Ortaokul yıllarımızda kaleye tırmanırken hissettiğimiz o heyecan, o çocukluk merakı, taş duvarlarına dokunurken duyduğumuz o tarih kokusu hâlâ hafızalarımızda taptaze duruyor.
O zamanlar kale, yalnızca eski bir yapı değil, hayal dünyamızın kapısıydı.
Tepesine çıkınca şehir ayaklarımızın altında değil, sanki tarih avuçlarımızın içindeydi.
Ne var ki, kalenin bugünkü hâli içimizde buruk bir sızı bırakıyor.
Kırşehir’in seçilmişleri maalesef kaleye gereken ilgiyi göstermiyor. Oysa burası yalnızca bir tepenin üstüne inşa edilmiş bir yığma yapı değil; kültürel hafızamızın taşıyıcısı, bin yıllık geçmişimizin sessiz tanığı. Hatta belki daha da eski… Yüzyıllardır ayakta duran bu kalenin yeniden ayağa kalkmayı, yeniden şehre hayat vermeyi beklediği çok açık.
Kültür şehirleri, miraslarıyla yaşar. Bir milletin geleceği, geçmişini koruma kararlılığıyla şekillenir. Kırşehir de bu mirası hak ediyor. Kale yalnızca bir tarih yapısı değil; şehrin kimliği, çocukluğumuzun hatırası, türkülerin ilhamı, ozanların nefesi…
Bugün Kırşehir’in gelişen çehresi sevindirici; fakat bu değişimin içine kaleyi katmadan şehir ruhunu tamamlamak mümkün değil. Bizler bakmayı bilirsek, kale de konuşacak; yeniden canlanacak, yeniden şehrin kültürel merkezi olabilecek.
Belki de artık zamanı geldi.
Kırşehir Kalesi, sessiz sedasız yeniden ayağa kalkmayı bekliyor…
Biz yeter ki kulak verelim.
Kale, Kırşehir’in kimliğidir.
Kale, şehrin hafızasıdır.
Kale, toprak toprak birikmiş hatıralardır.
Ve bugün bu hatıralar ayağa kalkmayı bekliyor.