Devlet yatırımları ve sanayi hatları hâlâ Marmara’nın etrafında dönüyor:
İstanbul, Kocaeli, Gebze, Yalova, Sakarya…
Her yer fabrika, her yer yoğunluk, her yer risk.
Yıllardır söyleniyor: “Marmara sallanıyor, büyük deprem kapıda.”
Peki, böyle bir tabloda, Türkiye’nin can damarlarını tek bir bölgeye yığmak akıl mı?
Kırşehir, Türkiye haritasına baktığınızda tam ortada durur.
Samsun’a ve Mersin’e neredeyse eşit mesafededir.
Yani Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan ticaret hattının doğal kavşağıdır.
Aynı zamanda Ankara–Kayseri–Konya üçgeninin ortasında yer alır.
Bu ne sağlar?
Lojistik kolaylık
Ulaşım maliyetlerinin düşmesi
Tedarik zincirinin rahatlaması
Sanayinin yayılma kapasitesinin artması
Üstelik Kırşehir’de deprem riski Marmara’ya kıyasla çok daha düşüktür.
Yer altı ve yer üstü kaynakları, geniş arazi olanakları, yeni yatırım sahaları, organize sanayi bölgeleri ve iş gücü potansiyeliyle sanayinin tam olarak aradığı boşluğu doldurabilecek bir şehir konumundadır.
Bugün İstanbul’a baktığımızda:
Şehir artık dolmuş durumda.
Altyapı kapasitesinin üstünde.
Sanayi tesisleri konut alanlarının içine sıkışmış.
Deprem riski giderek artıyor.
Trafik, kirlilik, lojistik maliyetleri katlanıyor.
Her yağmurda sel, her sarsıntıda panik yaşanıyor.
Bu yükü taşıyamayacağı gün çok uzak değildir.
Marmara’da olacak büyük bir deprem:
Sanayi tesislerini durdurur, Üretim zincirlerini koparır, Dış ticareti felç eder, Liman ve karayollarını kullanılmaz hale getirir, Türkiye ekonomisinde şok dalgası yaratır.
Bunu herkes biliyor ama kimse konuşmak istemiyor.
Sanayi yatırımlarının Anadolu’ya kaydırılması sadece deprem riskinin azaltılması anlamına gelmez.
Aynı zamanda: Göç tersine döner.
Anadolu şehirleri güçlenir.
Ekonomi geniş bir coğrafyaya yayılır.
Metropollerin yükü azalır.
Toplumsal denge yeniden sağlanır.
Kırşehir ise bu dönüşümün en stratejik halkalarından biri.
Türkiye, büyük Marmara depremine hazırlık diye binaları güçlendirmeye odaklanırken asıl mesele olan ekonomik depreme karşı neredeyse hiçbir şey yapmıyor.
Sanayiyi Marmara’da tutmak; fay hattı üzerine ülkenin geleceğini inşa etmek demektir.
Oysa bugün cesur bir adım atılırsa: Yatırımlar Anadolu’ya yayılır, Kırşehir gibi şehirler gelişir, Hem güvenlik hem sürdürülebilirlik sağlanır.
Kırşehir, tüm altyapısı, konumu ve potansiyeliyle bu yükü almaya hazırdır.
Türkiye’nin geleceği, İstanbul’un omuzlarına bırakılamayacak kadar önemlidir.
Sanayiyi tek bir bölgeye sıkıştırmak yerine, Anadolu’nun bağrına yaymak şarttır.
Ve bu dönüşümün merkezinde Kırşehir olmalıdır.
Anadolu hazır; Kırşehir hazır.
Soru şu: Türkiye ne zaman hazır olacak?
SANAYİNİN YENİ YURDU KIRŞEHİR OLMALI
Zafer Çam
Yorumlar
Trend Haberler
31 Yaşında zehirlenerek hayatını kaybetti
Kırşehir’de genç işçi hayatını kaybetti
Esnaf odası seçimine kadın aday damgası: Şen’den “Kadınların eli” vurgusu
Kırşehir ve Kaman’dan acı haberler peş peşe geldi
Eski bir meydan fotoğrafı!
Mustafa Düger Vakfı’ndan engellilere ve yaşlılara büyük destek
Asgari Ücret Tahminleri
Ankete Katıl
Özel Haber
Basın İlan Kurumu