Kırşehir’de artan ekonomik baskılar, asgari ücretle geçinen vatandaşları zorluyor. Gün geçtikçe yükselen fiyatlar karşısında asgari ücretliler, maaşlarının günlük harcamalarını karşılamada yetersiz kaldığını dile getiriyor. Kış aylarının yaklaşması ve okulların açılması, ailelerin bütçesini daha da zorlaştırıyor.
Vatandaşlar, “Maaşımız sadece iki çeyrek parası ediyor” diyerek durumun ciddiyetini ifade ediyor. Gıda fiyatlarındaki artış, temel ihtiyaç maddelerinin maliyetinin yükselmesi ve kira fiyatlarının sürekli artması, Kırşehir’deki asgari ücretlilerin yaşamını ciddi şekilde etkiliyor.
KİRA VE TEMEL İHTİYAÇLAR BELİMİZİ BÜKÜYOR
Kırşehir’de kira fiyatlarındaki yükseliş, vatandaşları ağır bir yük altına sokuyor. Asgari ücretle geçinenler, kiralarını öderken günlük harcamalar için neredeyse hiçbir bütçe kalmadığını belirtiyor. Özellikle tek gelirli aileler, gıda, ulaşım ve eğitim masraflarını karşılamakta güçlük çekiyor.
Vatandaşlar, “Asgari ücret maaşı 22.104 TL değerinde olsa da artan fiyatlar karşısında eriyor” diyerek ekonomik sıkıntının boyutunu ortaya koyuyor. Fiyatların yükselişi sadece gıda ve kira ile sınırlı kalmıyor, elektrik, su ve doğal gaz gibi temel hizmetlerdeki artışlar da aile bütçelerini olumsuz etkiliyor.
GEÇİM MÜCADELESİ GÜN GEÇTİKÇE ZORLAŞIYOR
Kırşehir’de yaşayan asgari ücretliler, özellikle çocuklu aileler için eğitim masraflarının ağır bir yük oluşturduğunu belirtiyor.
Okul kitapları, kıyafet ve ulaşım giderleri, aile bütçesini zorlayan başlıca harcama kalemleri arasında yer alıyor. Vatandaşlar, artan maliyetler karşısında çeşitli önlemler almak zorunda kalıyor. Alışverişlerde tasarrufa gidilmesi, yemek ve giyim harcamalarının kısıtlanması gibi yöntemlerle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ancak artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları, birçok Kırşehirli için günlük yaşamı büyük bir mücadele hâline getiriyor.
VATANDAŞLARDAN ÇAĞRI
Kırşehir’deki asgari ücretliler, ekonomik koşulların iyileştirilmesi ve fiyat artışlarına karşı önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Özellikle kira ve gıda fiyatlarının kontrol altına alınmasının, ailelerin yaşam standardını koruması açısından hayati önem taşıdığı ifade ediliyor.
