CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleşen Milli Savunma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde, Türkiye'nin milli savunmasının siyaset üstü bir zorunluluk olduğunu belirterek sözlerine başladı. İlhan, binlerce yıllık devlet geleneğiyle öne çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), AKP iktidarı döneminde süregelen yanlış uygulamalar nedeniyle kurumsal yapısının zarar gördüğünü iddia etti. Özellikle askerî eğitimde yapılan plansız ve ideolojik düzenlemelere dikkat çekildi. İlhan, askerî eğitim kurumlarının düzen ve eğitimlerinin Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınarak Milli Savunma Üniversitesi'ne bağlanmasının, nitelikli personel kaynağını daralttığını ve eğitimin sürekliliğini bozduğunu ifade etti. Bu durumun, artan dış güvenlik tehditleri karşısında ülkede risk oluşturduğu vurgulandı.
GATA'NIN KAPATILMASI BÜYÜK HATA OLARAK İFADE EDİLDİ
İlhan, bir dahiliye doktoru olarak TSK'nın olmazsa olmazı olan askerî sağlık sistemini de gündeme getirdi. Askeri hastanelerin kapatılmasının hatalı bir politika olduğu belirtildi. Konuşmasında, eskiden GATA'nın askeri sistemin en gelişmiş eğitim ve tedavi merkezi olduğu, bünyesinde eğitim okulları, üniversite hastanesi düzeyinde eğitim ve araştırma hastaneleri bulunduğuna dikkat çekildi. Deniz ve Hava Kuvvetlerinin özelliklerine göre uzmanlaşmış hastanelerin de mevcut olduğu ifade edildi.
İlhan, travma ve savaş cerrahisi, ortez/protez gibi hayati dalların uzman doktorları ve kadroları ile GATA çatısı altında verilen tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri sisteminin yeniden ve ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Askerî sağlık sisteminin en önemli görevlerinden birinin, savaş esnasında ilk müdahaleyi yapacak nitelikli personeli yetiştirmek ve kritik kararları alabilme sorumluluğunu sağlamak olduğu belirtildi. Fakat bunların, Sağlık Bakanlığı'na devredilen ve kurumsal yapısı tahrip edilen hastanelerle yeterince yapılamadığı açık bir gerçek olarak ifade edildi. Kırşehir milletvekili, bu sorunun iktidarın gereksiz inadı ve siyasi saikleri yüzünden hâlâ çözüm beklediğini dile getirdi. Siyasetin değişebileceği ancak devletin savunma kurumlarının kalıcı olduğu gerçeğinin ortak bir sorumluluğu işaret ettiği belirtildi.
MODERNİZASYONDAKİ BELİRSİZLİK VE KAZALAR GÜVENİ SARSTI
Milli Savunmadaki modernizasyonun durumunu sorgulatan son dönemlerdeki askeri alanda yaşanan kazalara değinildi. Özellikle son zamanlarda yaşanan talihsiz kazalarla TSK’nın modernizasyonu meselesinin ülke gündemine geldiği belirtildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın muharip uçak ihtiyacının, 22 yıldır tek bir modern platformun envantere kazandırılamaması nedeniyle millî güvenliği doğrudan etkileyen bir zafiyete dönüştüğü ifade edildi.
F-35 programından çıkarılmanın yeni nesil savaş uçağı kabiliyetine ulaşmayı engellediği belirtildi. Ayrıca mevcut F-16 filosunun yapısal ömrünün hızla tükenmesi ve Eurofighter sürecinin hâlâ belirsizliklerle ilerlemesi, ülkenin hava üstünlüğü kapasitesini zora soktuğu ifade edildi. Bu tablonun, iktidarın uzun yıllardır süregelen plansız ve öngörüsüz savunma politikalarının ağır bir sonucu olduğu vurgulandı. TSK’nın modernizasyon projelerinin, gecikmeler, kaynak yetersizlikleri ve stratejik tutarsızlıklar nedeniyle arzu edilen seviyeye ulaşamadığı açık biçimde ortaya kondu.
ASKERİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARI ACİLİYET TAŞIYOR
Milletvekili İlhan, TSK bünyesindeki asker ve sivil personellerin süregelen sorunlarını da dile getirdi. 2018’den bu yana derinleşen ekonomik krizin, görevdeki ve emekli TSK personelinin yaşam koşullarını zorlaştırdığı belirtildi. Astsubaylara verilen makam ve görev tazminatı sözünün hâlâ tutulmadığı, emekli astsubay maaşlarının asgari ücret seviyesine kadar gerilediği ifade edildi. Kıdemli binbaşılar, astsubay başçavuşlar ve kıdemli başçavuşlara ilişkin emekli maaşlarına yansıyacak şekilde tazminat düzenlemelerinin de yıllardır sürüncemede bırakıldığı vurgulandı.
İlhan, TSK personelinin özlük haklarını iyileştirecek kapsamlı bir düzenlemenin artık ertelenmeyecek kadar acil bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Bir diğer önemli sorun ise İlhan'ın seçim bölgesi Kırşehir’de her hafta düzenlediği halk gününde sürekli karşılaştığı uzman erbaşların sorunları oldu. Uzman erbaşların 657 ve 3269 sayılı Kanunlarla tanınan yeniden memurluğa atanma haklarının, özellikle kadro açılmaması gerekçesiyle uygulanamadığı ve başvurularının reddedildiği belirtildi. Görüştüğü tüm uzman erbaşların, kanunun uygulanmasının artık keyfiyete bırakılmasını istemedikleri ifade edildi. Son olarak, Terörle Mücadelede Yaralanıp Gazi Sayılmayanların kanuni düzenlemesinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi. Yüce meclisin bu sorunu ivedilikle çözeceği umudu dile getirildi.