Gündem

Yusuf Aydın’dan kapsayıcı maaş düzenlemesi çağrısı

Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Başkanı Yusuf Aydın, maaş iyileştirmesinin yalnızca bazı kadrolara uygulanmasının adil olmadığını açıkladı.

Abone Ol

Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Başkanı Yusuf Aydın, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen maaş iyileştirme düzenlemesini değerlendirdi. Düzenlemenin yalnızca belirli kadro ve unvanları kapsadığını vurgulayan Aydın, tüm kamu çalışanlarının ekonomik kayıplarının telafi edilmesi gerektiğini belirtti. Gıda, barınma, ulaşım ve temel ihtiyaçlardaki artışların maaşların erimesine yol açtığını dile getiren Aydın, kapsayıcı bir maaş düzenlemesi yapılması çağrısında bulundu.

Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Başkanı Yusuf Aydın, açıklama yaparak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen maaş iyileştirme düzenlemesini değerlendirdi. Düzenlemenin yalnızca üst düzey yönetici, uzman ve belirli meslek gruplarına odaklandığını ifade eden Aydın, tüm kamu çalışanlarının ekonomik koşullarının göz ardı edilemeyeceğini belirtti.

Kamu çalışanlarının tek bir bütünü oluşturduğunu belirten Başkan Aydın, yönetici, uzman, memur, hizmetli ve teknik personelin aynı ekonomik koşulların etkisi altında olduğunu hatırlattı. Ayrımcı yaklaşımın iş barışını zedeleyebileceğine işaret eden Aydın, tüm çalışanların ekonomik kayıplarının giderilmesinin zaruri olduğunu ifade etti.

“ÇALIŞANLARIN YAŞAM STANDARTLARINI HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA GERİYE GÖTÜRÜLÜYOR”

“Tüm kamu çalışanlarına ek zam ve refah payı verilerek iyileştirme yapılmalıdır” diyen Türkiye Kamu-Sen Kırşehir İl Başkanı Yusuf Aydın, açıklamasında şunları ifade etti:

“Geçtiğimiz gün üst düzey yöneticiler ile bazı uzman ve meslek mensuplarının maaşlarında artış yapılmasına yönelik bir düzenleme TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmiştir. Kamu yönetimi içinde belirli kadro ve unvanlara yönelik olarak düşünülen bu iyileştirme, komisyonda hızla görüşülerek sürece dahil edilmiştir.

Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken temel bir gerçek vardır: Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik tablo, yalnızca belirli görev gruplarının değil, kamu hizmeti yürüten tüm çalışanların maaşlarında ciddi bir iyileştirmeye ihtiyaç duyulduğunu çok açık biçimde ortaya koymaktadır. Gıda fiyatlarından barınma maliyetlerine, ulaşım giderlerinden temel ihtiyaçlara kadar her alanda yaşanan yüksek artışlar, kamu görevlilerinin gelirlerini hızla eritmekte; çalışanların yaşam standartlarını her geçen gün daha fazla geriye götürmektedir.

“HAKKANİYET İLKESİNE UYULMUYOR”

Böyle bir dönemde, kamu çalışanlarının yalnızca belli bir kısmına yönelik maaş artışı planlamak, çalışma hayatının gerçekleriyle de, sosyal devlet anlayışıyla da bağdaşmamaktadır. Kamu görevlileri tek bir bütündür; yönetici, uzman, memur, hizmetli, teknik personel ayrımı yapılmaksızın aynı ekonomik koşulların etkisi altındadır. Dolayısıyla çalışanları kendi içinde gruplara ayırarak yalnızca bir kesime artış sağlamak, diğer büyük kesimin mali kayıplarını görmezden gelmek anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım ne hakkaniyet ilkesine uymakta ne de iş barışını koruyabilmektedir.

Bu nedenle söz konusu düzenlemenin, yalnızca belli unvanlara odaklanan mevcut hâliyle kabul edilmesi mümkün değildir. Beklenti açıktır: Komisyon’dan geçen teklif, tüm memurlara ek zam ve refah payı verilmesini sağlayacak bir hükümle mutlaka genişletilmelidir. Uzun süredir yüksek enflasyon karşısında eriyen maaşların telafisi için başka bir seçenek kalmamıştır.

Kamu çalışanlarının ekonomik kayıplarını giderecek bu adım; hem çalışma barışının sağlanması, hem kamu hizmetinin etkinliğinin korunması, hem de devletin adalet ve eşitlik ilkelerine bağlılığının gösterilmesi bakımından artık ertelenemez bir zorunluluktur. Tüm kamu görevlilerinin ortak beklentisi, ayrım yapılmaksızın adil bir düzenlemenin yapılması ve emeğin gerçek değerinin teslim edilmesidir.”