1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü, yaşlılarımıza duyduğumuz saygı ve minnettarlığın bir göstergesi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da özel bir anlam taşıdı.
Mucur Huzurevi'nde düzenlenen anlamlı bir programda, Sayın Vali Yardımcımız Alper Bey ve Mucur Kaymakamımız Emre beyin ev sahipliğinde gerçekleşen bu güzel akşamda, yaşlılarımızla birlikte hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Akşam, huzurevinin sakinleriyle hem geçmişi hem de bugünü konuşarak zamanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha fark ettik.
Yaşlılarımız, sadece yaşanmışlıklarının değil, aynı zamanda sahip oldukları hayat derslerinin taşıyıcılarıdır.
O akşam, her birinin yaşam öyküsünü dinlerken, yılların onlara kattığı olgunluk ve sabır karşısında derin bir saygı hissettim.
Bazılarının gözlerinde geçmişin acılarına dair izler vardı, kimisi ise hayatlarının zirvelerine ulaşmış ve her anını takdirle yaşamıştı.
Ancak her birinin kalbi, onlara sunduğumuz o basit ama derin sohbetlere, bir fincan çayın eşlik ettiği o anlara açıldı.
Birbirinden farklı yaşam öyküleri, aslında hepimizi aynı noktada buluşturuyordu: Sevgi ve saygı.
Yaşlılarımız, geçmişin birikimini, hayatın tecrübelerini taşıyan ulu çınarlarımızdır.
Onlar bizim köklerimizdir; bizlere hayatı, değerleri, insanlığı öğreten en değerli varlıklardır.
Bugün devletin şefkatli kolları altında huzur içinde yaşamaları, elbette çok kıymetli.
Fakat şunu unutmamalıyız ki, onların gerçek huzuru, gönüllerinin alınmasında ve içtenlikle gösterilen saygı ve sevgide yatar.
Birbirinden değerli o büyüklerimizle sohbet ederken, bazılarının yüreğinde derin izler olsa da, gözlerinden bir huzur, bir memnuniyet okuduğumuz anlar da vardı.
Çünkü devletin sağladığı imkânların yanı sıra, sevecen bakıcılar ve bir arada oldukları diğer yaşlılar, onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyor. İçlerinden biri, "Artık burada değerli vali yardımcımız Alper bey kaymakamımız emre beyin bizlere sağladığı imkânlarla huzur içinde yaşıyoruz, yemeklerimiz sıcak, sohbetlerimiz samimi" diyerek kalbimizi ısıttı.
Alper Bey “Yaşlılarımıza gösterdiğimiz saygı ve sevgiyi, sadece belirli günlerde değil, her zaman sürdürmeliyiz”.
Gerçekten burada bulunanlar bizim geçmişimiz, hafızamız, dua ve dualarımızdır.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) de, “Küçüğüne merhamet etmeyen, büyüğüne saygı göstermeyen bizden değildir” diyerek bu sorumluluğu bizlere ne kadar açık bir şekilde hatırlatmıştır.
Bir toplumun gerçek gücü, geçmişine olan bağlılığından ve geleceğini inşa ederken o geçmişten alacağı ilhamdan gelir.
Yaşlılarımız, bu gücün ve bilgelik kaynağının ta kendisidir.
Vali Yardımcımız Sayın Alper Bey, huzurevi sakinleriyle tek tek ilgilenerek, onların geçmişteki anılarına dair sorular sormaktan ve yaşam felsefelerini dinlemekten büyük bir keyif aldı.
Sohbetlerinde, “Tecrübeleriyle bizlere ışık tutan, dualarıyla her daim yanımızda olan büyüklerimizin gönüllerine dokunmak, yüzlerinde bir tebessüm oluşturmak en büyük mutluluğumuzdur” diyerek bizlere de örnek bir tavır sergiledi.
Bugün, Mucur Huzurevi’nde yaşadığımız bu kıymetli buluşma, bir kez daha gösterdi ki; yaşlılarımız yalnızca bir gün değil, her gün hatırlanmalı ve onlara her zaman değer verilmelidir.
Çünkü onlar, bizlere geçmişten ışık tutan, bugüne değer katabilen ve geleceğimizi şekillendiren en önemli varlıklardır.
Onlara olan minnettarlığımızı gösterdiğimizde, aslında kendimize de bir iyilik yapıyoruz.
Son olarak, huzurevinde geçirdiğimiz bu anlamlı akşamda kalpten kalbe kurulan bağlar, yüzlerdeki tebessümler ve içten gelen sohbetler bize bir kez daha hatırlattı:
Yaşlılarımız baş tacımızdır.