UNESCO Uluslararası Neşet Ertaş 10. Yıl Anma Etkinlikleri kapsamında Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki panelde konuşan Bayram Bilge Tokel, Neşet Ertaş'ın ilk başlarda belgeselinin çekilmesine karşı çıktığını söyledi.

Panelde açıklamalarda bulunan Neşet Ertaş'ın yakın arkadaşı olarak bilinen Bayram Bilge Tokel, şu ifadelere yer verdi;

"Neşet Ertaş denince akla saz, söz ve türkü gelir. Fakat Neşet Ertaş bundan ibaret değil. Ülkemizde çok güzle saz çalanlar geldi geçti. Yarın da olacak. Neşet Ertaş, bütün bu çok güzel saz çalıp türkü söyleyen insanlardan çok önemli bir farkı var. Yıllar önce Bozkırın tezenesi belgeselini yapmak için Almanya'daki evine gittiğimizde 5-6 gün belgeselin çekilmesine razı olmadığını hissettirdi sonra da açıkça söyledi. O zaman rahmetli 62 yaşındaydı. Belgeselimin çekilmesini istemiyorum dedi. 6 kişilik ekiple gitmişiz. Ekipteki arkadaşlar bu iş olmayacak herhalde demeye başladılar. En sonunda razı oldu. Rahmetli razı oluşunu daha sonra şöyle izah etti. Bayram Bilge Tokel bende olan inadı kör kuyunun dibinden aldı çıkardı dedi. İyi ki o inadı göstermişiz, onun kendi şeyine bırakmamışsız. Çünkü, 2000'den sonra Türkiye'de bir Neşet Ertaş rüzgarı esti. Çok kuvvetli bir rüzgarla tekrar Türkiye'nin gündemine geldi.

O zaman dedim ki kendisine, sizin temsil ettiğiniz çok güçlü bir gelenek var. Bu Türkmen-Abdal müzik geleneğini sizin icra şekliniz, sizin havalandırdığınız o türküler, şiirleriniz, sizin en büyük ustam dediğiniz, sanatınızın yüzde 95'ini borçlu olduğunu söylediğiniz babanızın geleneği. Bu çok önemli bir gelenek. Bunu gelecek kuşaklara, üniversitemize, akademiye bırakılması, kalması, aktarılması lazım. Bu belgeselden amacı bu diyerek, uzun uzun konuşarak razı etmiştik. Daha sonra bunu Neşet Ertaş kitabıyla da yazılı hale getirmeye çalıştım. O günden bu güne başta Kırşehir olmak üzere yapılan faaliyetlerin içinde bulunmaya çalışıyorum. Gücüm, kapasitem ve yeteneğim ölçüsünde katkı sağlamaya çalışıyorum”