Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Kırşehir Şube Başkanı Yusuf Aydın, sekizinci dönem toplu sözleşme sürecinde kamu görevlilerinin taleplerinin karşılanmadığını ifade etti. Kamu İşveren Heyeti’nin 2026 ve 2027 yıllarına yönelik maaş teklifleri, çalışanların alım gücünü artırmaya ve ücret adaletsizliğini gidermeye yetmediğini ifade eden Başkan Aydın, “Toplu sözleşme masası kısır bir döngüye girmiştir!” dedi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Kırşehir Şube Başkanı Yusuf Aydın, Kamu İşveren Heyeti’nin en son teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu.
2026 yılı için yüzde 11+7, 2027 yılı için yüzde 4+4 zam ve taban aylığa bin TL artış öngören teklifin, kamuda mevcut ücret adaletsizliğini çözmeye, alım gücünü artırmaya ve maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarmaya yetmediğini vurguladı. Başkan Aydın, bu nedenle, teklifin kabul edilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti.
“TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFLERİ YETERSİZ”
“Toplu sözleşme masası kısır bir döngüye girmiştir!” diyen Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Kırşehir Şube Başkanı Yusuf Aydın, “Sekizinci dönem Toplu Sözleşme süreci, kamu görevlilerinin geneline yönelik hususlarda uzlaşmazlıkla sonuçlandı.
Kamu İşveren Heyeti’nin en son teklifi olan 2026 yılı için yüzde 11+7; 2027 yılı için yüzde 4+4 ve taban aylığa bin TL artış, kamuda var olan ücret adaletsizliğini çözmeye, alım gücünü artırmaya ve maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarmaya yetmemektedir. Bu nedenle, bu teklifin kabul edilmesi mümkün değildir.
Uzlaşılmayan hususlara ilişkin bundan sonraki süreçte kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu verecektir” dedi.
AYDIN, “BU SÜREÇTE KAMUOYUNDA FARKINDALIK YARATMAYA ÇALIŞTIK”
Sorunların çözülmesi için Türkiye Kamu-Sen adına farkındalık çalışmaları yürüttüklerini belirten Başkan Yusuf Aydın, “Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak bütün kamu çalışanları ve emeklilerimizin uzun yıllardan beri birikmiş sorunlarının çözülmesi için taleplerimizi ortaya koyduk.
Bu süreçte olumlu bir sonuç alınabilmesi adına sürece katkı sunduk, destek olduk, eylem ve etkinliklerle kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalıştık.
Ne yazık ki, bundan önceki yedi dönemde yaşadığımız benzer sorunların bu toplu sözleşme döneminde de devam ettiğini üzülerek gördük.
Bir tarafta 4688 sayılı Kanun’dan kaynaklanan aksaklıklar, diğer tarafta ise yetkili konfederasyonun süreci doğru yönetememesi, sorunları toplu sözleşme masasında müzakere etmek yerine kapalı kapılar ardında çözmeyi hedefleyen yaklaşımlar bugün gelinen noktayı hazırlayan en önemli unsurlar oldu.
Yaşanan bütün bu olumsuzluklar ve kamu çalışanlarına tatmin edici kazanımlar sağlamayan toplu sözleşme süreçleri, artık masada yetkili konfederasyonun değişmesi gerekliliğini bir kere daha ortaya koydu.
Aileleriyle birlikte 25 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren bir toplu sözleşme sürecinin bu denli sönük ve verimsiz geçmesinin en önemli müsebbiplerinden biri de yetkili konfederasyon oldu.
Bu süreçte kamu görevlilerimizin sendikal tercihlerini gözden geçirmeleri gerekliliği bir kez daha ortaya çıktı.
Aksi halde, kısır döngüye girmiş olan bu süreçlerin önümüzdeki dönemlerde de yaşanması kaçınılmaz bir hâl alacaktır” ifadesini kullandı.
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ”
Toplu sözleşme sürecinde mücadelelerini kararlılıkla devam ettireceklerini belirten Başkan Yusuf Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme masasına gelirken hazırladığımız; kamu görevlilerinin ekonomik sorunlarının çözümüne yönelik maaş artışı, refah payı, enflasyon farkı, ek ödeme, seyyanen zam, ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılması, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, vergi dilimleri, bayram ikramiyesi, aile yardımı, çocuk parası, kira yardımı, eğitim yardımı gibi sosyal ödemeler; büyükşehirlerde çalışan kamu görevlilerimizin desteklenmesi; taşeron uygulamasına ve sözleşmeli istihdama son verilmesi; sosyal güvenlik haklarında 2008 öncesi ve sonrası göreve başlayan memurlar arasındaki adaletsizliğe son verilmesi başta olmak üzere diğer bütün konulardaki mücadelemizi her platformda sürdürmeye kararlıyız.
Bilinmelidir ki, toplu sözleşme sürecinin olumsuz tamamlanmış olması, mücadelemiz açısından bir son değildir.
Sendikacılık çok boyutlu ve çok unsurlu bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Türkiye Kamu-Sen, sendikacılığın gereğini yapacak irade ve donanıma sahip en önemli sivil toplum kuruluşudur.
Bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na da büyük bir görev düşmektedir. Toplu sözleşme sürecinin kazanımlarla tamamlanması, kamu görevlileri ve emeklilerimizin sorunlarının çözülmesi noktasında heyet üyelerinin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklemiştir.
Hakem Kurulu sürecinde heyetin bu konulara duyarlı davranmasını ve sorunların sürdürülmesi değil, çözülmesi noktasında irade ortaya koymasını özellikle bekliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin hayat bulması, tüm çalışanlarımızın ve emeklilerimizin insan onuruna yaraşır bir hayat seviyesine ulaşması, ülkemizin 21. yüzyıl hedeflerine uygun bir kamu çalışma hayatına kavuşması için her platformda mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Toplu sözleşme masası kısır bir döngüye girmiştir!”