Allahın adaletini ülkelerinde tahsis etmeyen toplumlarda mazlum binlerce kadınlar, kızlar, çocuklar şiddete maruz kalıyorlar.
Ülkemiz modern toplum olacağız, batılaşacağız, Avrupalaşacağız, Avrupa birliğinde yer alacağız diye, katilleri idam etmekten korkar oldu.
Türkiye de katiller üredi cezaevleri doldu, analar gözyaşına boğuldu.
Ülkemizde son yıllarda her gün tecavüze uğrayan, öldürülen, genç kızların onlarcasını duymaktayız.
Haber sayfalarına ve televizyon kanallarına açık oturumlara bakıp üzülmekteyiz.
Gün geçmiyor onlarca kadın öldürülüyor suçları kadın olmak mı?
Evet, tek suçları kadın olmak…
İstanbul da sağlık ocağında çalışan hemşire kızcağız vuruldu ve oracıkta can verdi.
Katil elini kolunu sallayarak kaçtı ve savcıya teslim edildi ne oldu.
İyi halden üç, beş yıl sonra sokaklarda.
Anaların yüreğinde yanan ateşler sönmüyor.
Ana yüreğindeki ateşi tek bir şey söndüre bilir diye düşünüyorum oda caninin ölümü.
Bu olmayınca hiçbir annenin yüreğindeki koru söndüremezsiniz.
Gün gelir bizler bunu da unuturuz.
Ne canilikleri azılı katilerin kurbanlarını unuttuğumuz gibi.
Arkasında yenileri gelir.
Çünkü kanunlar mikropları üretmeye devam ediyor.
Mikroplar üredikçe, katiler artacak ve bizlerde hep böyle bakacağız.
Hükümetler değişiyor, iktidarlar değişiyor, ama bir türlü katillerle iliği yasalar değişmiyor.
Bu olaylara neden iktidarlar çaresiz kalır akıl işi değil.
Mecliste kanunlar çıkaran, yeni kanunlar hazırlayanlar, bu halkın temsilcileri değil mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, başkanlık seçimleri, anayasa oylaması olunca, halka soralım deniyor da, bu katileri besleyelim mi, asalım mı, diye neden halka sorulmuyor.
Katilleri beslemekten korkun, “Kısasa kısas” uygulamaktan korkmayın.
Yaslar caydırıcı olmayınca bu mazlumları kimler savunacak.
Sokak ortasında defalarca bıçak darbesine maruz kalan kadınlara kimler sahip çıkacak.
Kadınları, genç kızları, Tecavüze uğrayan sübyan erkek çocuklarını, hunharca ölündürenleri, hangi kanunlar koruyacak.
Seviyorum deyip, defalarca insanların gözleri önünde bıçaklananları hangi yasalar caydırıcı olacak.
Neden hükümet olarak katilleri koruyucu yasları kaldırmıyoruz.
Sevgime karşılık vermedin, benden ayrılamazsın, başkasına yar olamazsın diyerek, acımadan sokaklarda, yollarda, dağlarda, mekânlarda katledilen kadınlar, çocuklar unutulacak mı?
Töremize uymadın, ailemizin kurallarını çiğnedin, deyip öldürülen mazlum zayıf kadınların, kızların hesabını kimler soracak.
Sevgilisi tarafından seviyorum deyip vücudu bıçakla lime lime kesilen, kezzapla yüzleri gözleri yakılanlar ne olacak.
Başlık parasına satılıp, sonra töre diye katledilen kadınlar mazlum çaresiz zayıf kızlar kime derdini anlatacak.
Çünkü biz vahiyde uzaklaştık, Allah’ın yaslarında, kanunlarında korkar olduk, peygamber (s.a.v) diniyle değil, geleneklerin diniyle dindarlaştık.
Sonrada saygısız, sevgisiz, nefret saçan, beklentisiz, egoist, çıkarcı, bencil cahil nesilleri ürettir olduk.
Suçlu aramaya gerek yok.
Suçlu bu halkın seçtikleri değil mi?