Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2030 yılına yönelik sanayi stratejisinde deprem riskini özel bir başlık altında değerlendiriyor. Olası İstanbul depremi senaryosu çerçevesinde yapılan planlamalarda sanayi tesislerinin güvenli şehirlere taşınması gündemde yer almaya devam ediyor. Kırşehir, bu planlamalarda adı geçen şehirler arasında öne çıkmaya başladı. Bakanlık kaynaklarına göre, Konya, Aksaray, Ankara ve Karaman gibi iller deprem riski düşük bölgeler olarak mercek altına alındı. Kırşehir’in de bu listeye dahil edilmesinin, şehrin ekonomik geleceği açısından önemli bir eşik oluşturabileceği ifade ediliyor.
“NEDEN KIRŞEHİR OLMASIN?” SORUSU YANKILANIYOR
Kırşehir Emlak Danışmanları Derneği Başkanı İbrahim Küçükdeveci tarafından yapılan açıklamada, şehir için doğabilecek bu olasılık “tarihi bir fırsat” olarak değerlendirildi. Küçükdeveci, deprem açısından Türkiye’nin en güvenli illerinden biri olarak bilinen Kırşehir’in, sanayi yatırımları açısından stratejik bir merkez haline gelebileceğini vurguladı. Sanayi tesislerinin deprem riskine karşı daha güvenli bölgelere kaydırılmasının yalnızca afet sonrası toparlanmayı değil, aynı zamanda uzun vadeli ekonomik istikrarı da sağlayacağına dikkat çekildi. Bu kapsamda Kırşehir’in, altyapısı ve konumu itibariyle öne çıkan bir seçenek haline geldiği belirtiliyor.
EMLAK SEKTÖRÜ HAREKETE HAZIR
Kırşehir Emlak Danışmanları Derneği, sanayi yatırımlarının şehre çekilmesi adına birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dernek Başkanı Küçükdeveci, “Neden Kırşehir olmasın?” sorusunu gündeme getirerek, kamu ve özel sektörün ortak bir vizyonla bu süreci değerlendirmesi çağrısında bulundu. Kırşehir’in bu iller arasına dahil edilmesi halinde, başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere altyapı yatırımlarının hızla gelişebileceği ve emlak piyasasında da hareketlilik yaşanabileceği belirtiliyor.
BAKANLIK STRATEJİSİNDE KIRŞEHİR'E KAPI ARALANIYOR
Bakanlığın hazırladığı 2030 stratejik yol haritasında, sanayi tesislerinin doğal afetlere karşı dayanıklı ve güvenli bölgelere yönlendirilmesi temel hedefler arasında yer alıyor. Kırşehir’in jeolojik yapısı ve mevcut kent planlamasıyla bu hedeflere uygun yapıda olması, gözlerin yeniden bu kente çevrilmesine neden oldu. Yakın dönemde yapılacak olan değerlendirmeler ve resmi açıklamalarla birlikte, Kırşehir’in bu sürecin aktif parçası olup olmayacağı netlik kazanacak. Ancak hem yerel yöneticiler hem de sektör temsilcileri, kentin bu olası dönüşüm için hazır olduğunu ifade ediyor.
