KOLTUKLAR DEĞİŞMEDEN ODALAR DEĞİŞMEZ

Abone Ol

Bu yazı kimseyi hedef almak için değil; hepimizin içine dönüp bakması için yazıldı.
Eski bardaklar yine yıkanıyor.
Kırşehir’de oda seçimleri yaklaşıyor. Meydanlarda yine aynı yüzler, aynı vaatler, aynı hizmet masalları…
Değişmeyen tek şey koltuğa yapışanlar.
Kırşehir’de oda seçimleri yaklaşırken tanıdık bir tabloyla karşı karşıyayız.
Afişler asılıyor, sosyal medya hesapları hararetleniyor, “hizmet” kelimesi dillerden düşmüyor.
Ancak değişen bir şey var mı? Hayır.
Yine eski adaylar sahnede, yine aynı cümleler havada uçuşuyor.
Bizde koltuk sevdası bitmiyor. Odaya bir kez oturan, bir daha kalkmak istemiyor.
İki dönem kuralı dillendiriliyor ama uygulayan yok.
Üç, dört, Beş dönem, altı dönem, hatta daha fazlası…
Her seçimde “adayım” diyenler artık Kırşehir esnafının sabrını zorluyor.
Herkes “çok hizmet verdik” diyor. Peki bu hizmetlerin sonunda esnaf rahatladı mı?
Tüccarın yükü hafifledi mi? Sanayici nefes alabildi mi?
Yoksa hizmet sadece afişlerde, broşürlerde ve sosyal medya paylaşımlarında mı kaldı?
Bir de şu meşhur söz var:
“Biz geldiğimizde bunları yaptık.”
İyi de siz zaten yıllardır oradasınız. Odanın başındasınız.
Kendi grubunuzla seçilip, kendi icraatınızı yine kendiniz anlatıyorsunuz.
Bu bir başarı hikâyesi değil, bir kısır döngüdür.
Yeni adaylar çıkıyor, “bize de sıra gelsin” diyor.
Haklı bir taleptir bu.
Oda seçimleri birkaç kişinin mülkü değildir.
Ama eski alışkanlıklar kolay terk edilmiyor.
Çünkü mesele hizmet değil, mesele koltuk.
Mesele unvan.
Mesele o kartvizitte yazan başlık.
Sosyal medyada her gün bir paylaşım, her gün bir fotoğraf, her gün aynı mesaj…
Sanki siz olmazsanız oda çökecek. Sanki Kırşehir esnafı kendi kendini yönetemez.
Biraz güvenin bu şehre, biraz inanın bu esnafa.
Esnaf yüzünüze bir şey demiyor. Nezaketinden susuyor.
Ama arkanızdan söylenenleri herkes biliyor.
Kimse açık açık konuşmuyor ama herkes aynı cümleyi kuruyor: “Yeter artık.”
Kravatlı sonradan görmeler, her dönem aynı sözleri verip her dönem aynı noktada kalanlar…
Zamanında çekilmek erdemdir. Koltuğa yapışmak değil.
Değer, sandık zoruyla değil, saygıyla korunur.
Oda seçimleri kişisel ikbal yarışına dönüştükçe, gerçek sorunlar arka planda kalıyor.
Esnafın derdi büyüyor, çözüm ise gecikiyor.
Oysa çözüm basit: Değişim.
Kırşehir değişmek istiyor.
Yeni yüzler, yeni sözler, yeni bir anlayış görmek istiyor.
Ama bunun için önce koltukların boşalması gerekiyor.
Koltuk değişmeden, oda değişmez