AK Parti’de yirmi üç yıl boyunca önemli görevler üstlenmiş; hem Kırşehir hem Ankara Milletvekilliği yaparak TBMM’de güçlü bir temsiliyet sunmuş Hacı Turan Bey’le bugün son derece kapsamlı, kararlı ve sonuç odaklı bir değerlendirme yaptık.
Kırşehir’i geriye çeken yatırım eksikliği değil, şehir içinde yıllardır süregelen bölünmüşlüktür.
Bu bölünmüşlük, kalkınmanın önüne çekilmiş en büyük settir.
Bugün Kırşehir’de herkes kendince konuşuyor, ama kimse elini taşın altına koyup ortak bir masa etrafında buluşmuyor.
Geçmişte görev yapanlar bir kenarda, bugün sorumluluk taşıyanlar başka bir kenarda duruyor.
Şehre katkı sunmak isteyenler ise dışlanıyor, yok sayılıyor.
Sonuç mu?
Kırşehir, kendi içinde bölündükçe yatırımcı şehirden uzaklaşıyor; fırsatlar elimizin arasından akıp gidiyor.
Hacı Turan Bey’le yaptığımız görüşmede, Kırşehir’in acil ihtiyaçlarını ve çözüm yollarını en ince ayrıntısına kadar değerlendirdik.
Yatırım neden gelmiyor?
Şehrin potansiyeli neden harekete geçmiyor?
Kim neyi tıkıyor, kim neyi ileri taşıyor?
Hepsini açıkça konuştuk ve ortaya çıkan tablo çok netti:
Kırşehir’i tutan hiçbir dış güç yok; Kırşehir’i tutan sadece Kırşehir’in kendi iç hesaplarıdır.
Bu hesaplar bitmedikçe hiçbir proje filizlenmez, hiçbir yatırım kök salmaz.
Hacı Turan gibi deneyimi, bağlantıları ve siyasi ağırlığı olan bir ismin varlığı Kırşehir için ciddi bir fırsattır. Ancak bu fırsat, şehir içinde parçalanmış yapılar devam ettiği sürece değerlendirilemez.
Artık kimsenin “ben” deme lüksü yoktur.
Artık kişisel kırgınlıkların arkasına saklanma dönemi bitmelidir.
Bu şehir için herkesin aynı hedefe bakma zamanı gelmiştir.
Kırşehir ya bir araya gelip güçlü duracak,
ya da kendi içine kapanıp daha yıllarca kaybedecek.