Kırşehir’in Genç Mucitleri Sahneye Çıktı

Geçtiğimiz günlerde güzel bir haber düştü önüme. Kırşehir Badem Pınarı Mesleki Eğitim Merkezi, TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı düzenlemiş. Öğrenciler kendi projelerini tasarlamış, uygulamış ve halkla paylaşmış. Fuara sanayiciler, esnaflar da davet edilmiş. Kısacası, okulla toplum arasında gerçek bir köprü kurulmuş.

Etkinliğe katılmadım ama bu haber beni hem gururlandırdı hem umutlandırdı. Çünkü böylesi güzel işler, şehrin geleceğine dair içimizi ısıtan işaret fişekleri gibidir. Gençlerin bilimle, üretimle, düşünmeyle iç içe olması, hele ki bunu çevresiyle paylaşması çok kıymetli.

Düşünün ki, bir okul sadece öğrenci yetiştirmiyor; şehre vizyon katıyor, yerel üretime katkı sunuyor, toplumla bilim arasında köprü oluyor. İşte Badem Pınarı Mesleki Eğitim Merkezi bunu başarmış.

Projelerin detaylarını okudum; enerji, sağlık, çevre gibi hayatımızın tam da içinde olan konulara çözüm aramış öğrenciler. Bu yaşta böyle bir bilinç, böyle bir gayret neyle ölçülür bilmiyorum ama insanı gerçekten duygulandırıyor.

Tam da bu noktada diyorum ki: Bu gençlerin elinden tutalım. Onları yalnızca bu fuarlarda bırakmayalım. TEKNOFEST gibi ulusal ve uluslararası düzeyde ses getiren platformlarda da yer almalarını sağlayalım. Bilimin ve teknolojinin geleceğini şekillendirecek bu genç beyinler, desteklenirse çok daha büyük başarı hikâyeleri yazabilir. Belediyeler, üniversiteler, iş dünyası el birliğiyle bu çocukların yolunu açmalı. Çünkü onların başarısı, Kırşehir’in ve Türkiye’nin başarısı olacak.

Belki biz büyükler bazen umutsuzluğa kapılıyoruz, "Bu gençlikten ne olur?" diyoruz ya… Alın size cevap! Olursa, böyle olur! Yeter ki biz fırsat verelim, önlerini açalım, onları dinleyelim.

Bu güzel işe emek veren öğretmenlere, öğrencilere ve destek olan herkese gönülden teşekkür ederim. Böyle güzel işler duymak bile insana moral veriyor. Kim bilir, belki bir sonraki fuarda hep birlikte oluruz…

Sevgiyle, umutla…