Kırşehir’in Mucur ilçesine bağlı İnanç Köyü’nde doğduğu bilinen ve Osmanlı Devleti'nin manevi mimarlarından kabul edilen Şeyh Edebali için anlamlı bir adım atıldı.
İnanç Köyü’nün verimli topraklarından alınan bir avuç toprak, Bilecik’te bulunan Şeyh Edebali Türbesi’ne götürülerek orada teslim edildi.
Tarihi bağları canlandıran bu ziyaret, Edebali’nin doğduğu topraklarla ebedi istirahatgâhı arasında manevi bir köprü kurdu.
TOPRAK BİRLEŞMESİYLE TARİHİ BAĞ GÜÇLENDİ
İnanç Köyü’nden getirilen toprağın türbeye ulaştırılmasıyla birlikte, Kırşehir ile Bilecik arasında manevi bir bağ daha da pekişti.
Şeyh Edebali’nin fikirleriyle şekillenen Osmanlı mirası, doğduğu coğrafya ile anıldığı mekân arasında sembolik bir bütünlük kazandı.
Toprak teslimi sırasında dualar eşliğinde yapılan buluşma, tarihî şahsiyetin hatırasına duyulan saygıyı pekiştirdi.
KIRŞEHİR'DEN TARİHİ ŞAHSİYETLERE SAHİP ÇIKIŞ
Kırşehir’in yetiştirdiği önemli isimlerden biri olan Şeyh Edebali’ye yönelik bu anlamlı hareket, kentin tarihî kimliğine ve manevi mirasına sahip çıkma çabasının bir yansıması oldu.
Mucur’un İnanç Köyü, Edebali’nin doğduğu yer olarak bilinirken, bu topraklardan alınan sembolik miktardaki toprağın Bilecik’e götürülmesi, geçmişle bugün arasında kurulan saygı dolu bir selam niteliği taşıdı.
Amsterdam Esnaflar Birliği'nin desteğiyle hayata geçirilen projede, Kırşehirli gençlerden oluşan 18 öğrenci, Ramazan Kaya başkanlığındaki ekiple birlikte Bilecik’e giderek Şeyh Edebali’nin türbesine İnanç Köyü’nden alınan toprağı teslim etti.
Bu anlamlı yolculuk boyunca gençlere hem tarihi bir bilinç kazandırıldı hem de memleket toprağının manevi bir buluşmaya dönüşmesi sağlandı. Projeye katkılarından dolayı Amsterdam Esnaflar Birliği’ne teşekkür edildi.
KIRŞEHİR’İN MANEVİ MİRASINA VURGU
Bu toprak aktarımıyla birlikte, Kırşehir’in sadece coğrafi değil, tarihsel ve kültürel bir merkez olduğuna bir kez daha dikkat çekildi.
Şeyh Edebali’nin hayat yolculuğunun başladığı Kırşehir’in Mucur ilçesi, bu vesileyle tarih sayfalarında yeniden görünür hale geldi.
Türbeye ulaştırılan toprak, geçmişle kurulan güçlü bağların sessiz ama etkili bir hatırlatıcısı olarak kayda geçti.