Yaşam

Kırşehir’de ö*üm nedenleri açıklandı

TÜİK verilerine göre Kırşehir’de ö*üm nedenlerinin başında dolaşım sistemi hastalıkları geliyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kırşehir’e ait en güncel ölüm nedeni istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, kentte en yüksek ölüm oranı dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklandı. Toplam ölümler içinde dolaşım sistemi hastalıklarının oranı yüzde 45,6 olarak kayıtlara geçti.

KANSERLER İKİNCİ SIRADA

İyi huylu ve kötü huylu tümörler, Kırşehir’de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldı. Tümör kaynaklı ölümlerin oranı yüzde 14,6 olarak belirlenirken, bu oran uzun yıllardır sağlık alanında yürütülen tarama ve erken teşhis çalışmalarının önemini ortaya koydu.

SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI YÜZDE 8,7

Kırşehir’de solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler yüzde 8,7 oranıyla üçüncü sırada yer aldı. Özellikle kronik bronşit, astım ve KOAH gibi rahatsızlıklar bu grupta öne çıktı. Şehirdeki hava koşulları ve yaşam tarzı, bu oranların şekillenmesinde etkili olduğu değerlendirmelere yansıdı.

SİNİR SİSTEMİ VE ENDOkrİN RAHATSIZLIKLARIN ETKİSİ

TÜİK’in verilerine göre, sinir sistemi ve duyu organları hastalıklarından kaynaklı ölümler Kırşehir’de yüzde 2,1 seviyesinde ölçüldü. Endokrin hastalıkları ise toplam ölüm nedenlerinin yüzde 3,8’ini oluşturdu. Bu kategori içinde diyabet ve metabolik rahatsızlıkların ağırlıkta olduğu ifade edildi.

YARALANMALAR VE ZEHİRLENMELER DİKKAT ÇEKTİ

Kırşehir’de dışsal yaralanma ve zehirlenmelere bağlı ölümler, toplam nedenlerin yüzde 3,8’ini oluşturdu. Trafik kazaları, düşme, kesici aletle yaralanmalar ve kimyasal madde zehirlenmeleri bu başlık altında değerlendirildi.

COVID-19 ETKİSİ NEREDEYSE SIFIRLANDI

Pandemi döneminin ardından etkisini büyük ölçüde yitiren COVID-19 kaynaklı ölümler Kırşehir’de yüzde 0,1 oranında kaldı. Bu oran, aşılama ve toplum bağışıklığı gibi faktörlerle salgının ölümcül etkisinin büyük ölçüde azaldığını ortaya koydu.

Açıklanan istatistikler, Kırşehir’de sağlık yatırımları ve politikalarının hangi alanlarda yoğunlaştırılması gerektiğine dair veri sundu. Özellikle kalp ve damar sağlığına yönelik çalışmaların önemi bu verilerle bir kez daha gündeme geldi. Şehirdeki kamu sağlık kurumlarının mevcut kapasitesi ve tarama programlarının etkinliği, bu oranların düşürülmesinde kilit rol oynuyor.