Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda 30 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilen 3. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısında, Kırşehir’deki altın madeni projesine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu onaylandı.
Toplantıya Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, CHP Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Saadet Partisi Genel Sekreteri ve 20. Dönem Kırşehir Milletvekili Cafer Güneş, Kırşehirliler Vakfı Başkanı Tuncay Tekay, Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düger, TEMA Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, Ziraat Odaları ve çeşitli çevre örgütlerinin temsilcileri katıldı. Kararın açıklanmasının ardından Kırşehir heyeti, ÇED raporunun onaylanmasına sert tepki göstererek sürecin şeffaflıktan uzak yürütüldüğünü belirtti.
“KIRŞEHİR’DEKİ DEĞERLİ ELEMENTLER GÖZDEN KAÇIRILIYOR”
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, toplantının ardından yaptığı açıklamada, Kırşehir’in doğal kaynaklarının tehlike altında olduğunu ifade etti. Ekicioğlu, “Bütün olumsuz görüşlere rağmen Bakanlık tarafından onay verilen ÇED raporu, aslında maden lobilerinin kazandığını göstermektedir.
Kırşehir’deki değerli elementlerin varlığı göz ardı ediliyor. Şirket, ‘değerli element yok’ diyor ama bağımsız tahlillerle bunun doğruluğunu araştırmak istiyoruz,” dedi. Ekicioğlu, yıllık 200 bin tonluk ham maddenin yurt dışına gönderileceğini ve bu sürecin ülke kaynakları açısından ciddi bir kayıp oluşturduğunu vurguladı. “Biz bu mücadeleyi hukuk yollarıyla hep birlikte sürdüreceğiz. Kırşehir’in kaynaklarını kimsenin talan etmesine izin vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
“KAMU KURUMU YÖNETİCİLERİ TARAFSIZ OLMALI”
Başkan Ekicioğlu, toplantı sürecinde kamu kurumları temsilcilerinin tarafsız davranmadığını belirterek, “Kamu kurumunun yöneticisinin, firmanın yetkilisi gibi davranması gerçekten yüreğimizi acıttı.
Bu da tarihe not düşülmüştür,” dedi. Ekicioğlu ayrıca, çevreci gazeteci Hakan Tosun ve çevre savunucusu Reşit Kibar’ın maden karşıtı mücadeleleri nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Onların mücadelesini sürdüreceğiz, bedeli ne olursa olsun bu davadan vazgeçmeyeceğiz,” sözleriyle kararlılığını dile getirdi.
KENT KONSEYİ VE PLATFORMDAN ORTAK TEPKİ
Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Müfit Göçen, toplantı sürecinde halkın taleplerinin göz ardı edildiğini belirtti. “Kırşehir bu projeyi istemiyor. Bizim nasıl yaşayacağımıza başkaları karar veremez. Maden lobisine teslim olmayacağız, yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız,” ifadelerini kullandı.
Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düger ise maden sahasının Ankara’yı da tehdit ettiğini belirtti. “Bu bölge su kaynaklarımızın üzerinde. Filatasyon yöntemi için kullanılacak suyun temin edileceği alan Kapulukaya Barajı olarak belirtilmiş ancak bunun hukuki bir dayanağı yok. Ayrıca bölge aktif fay hattı üzerinde bulunuyor,” dedi.
“KIRŞEHİR ARTIK KIRŞEHİR OLMAKTAN ÇIKABİLİR”
TEMA Ankara Temsilcisi Nevzat Özel, maden projesinin Kırşehir’in doğal yapısını geri dönülmez biçimde etkileyeceğini söyledi. “Kervansaray Dağları parsel parsel bölünmüş durumda. Bu proje geçerse Seyfe Ovası, Kızılırmak ve yeraltı suları büyük zarar görecek. Seyfe Gölü, RAMSAR sözleşmesiyle koruma altında olmasına rağmen bu durum göz ardı ediliyor,” dedi.
MÜCADELE MESAJI KIRŞEHİR’DEN YÜKSELDİ
Kırşehir heyeti, yapılan açıklamalarda ortak bir vurgu yaptı: “Tek yürek olup doğamızı, suyumuzu, geleceğimizi koruyacağız.” Kentte çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar tarafından sürdürülen çevre mücadelesinin, hukuki süreçte de devam edeceği belirtildi.
