Kırşehir, Türk-İslâm medeniyetinin tohum şehri olarak biliniyor. Medeniyetimizi şekillendiren isimler, aynı dönemde Kırşehir’de yaşamış: Ahi Evran-ı Veli, Garipnâme yazarı Âşık Paşa, Osmanlı’nın mânevi kurucusu Şeyh Edebalı ve Türkçeyi sevgi diliyle kullanan Yunus Emre… Bu derin tarihî miras, Kırşehir’deki Ahilik Külliyesi ile gün yüzüne çıkarıldı.
Yaklaşık 30 yıl boyunca Ahi Meclisi’nin tartıştığı ve örnek gösterdiği bir külliyenin eksikliği, 2011 yılında Prof. Dr. Kudret Saylam’ın Ahilik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü teklifini kabul etmesiyle hayata geçme sürecine girdi.
Külliyenin inşası için Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin desteği alındı ve İstanbul ile Edirne’deki tarihî yapılar incelenerek Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet mimarisini sentezleyen güncel proje hazırlandı.
Projenin mali kaynakları sağlanırken TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Kırşehir milletvekili Abdullah Çalışkan’ın katkıları öne çıktı. Külliyenin işlevsel ve akademik bir merkez olması için 40 kişilik uzman ekiple çalıştay düzenlendi. Bu sayede Türkiye’nin en büyük Ahilik külliyesi, Kırşehir’de şekillendi.
Külliyede, girişteki Ahi Evran kaidesine esnaflar için yazılan Ahilik yemini yerleştirildi ve ziyaretçiler bu tarihi kültürü doğrudan deneyimleme fırsatı buluyor.
Geçtiğimiz yıl 85 bin kişinin ziyaret ettiği külliye, dünyaya örnek bir esnaf yapılanması ve müzecilik anlayışı sunuyor. Alanında Türkiye’nin en iyi ustaları istihdam edilerek Ahilik kurallarına uygun bir sistem işletiliyor.
Külliye, sadece bir kültürel merkez değil; eğitim, ahlâk ve kalite problemlerinin çözümünde Ahilik anlayışının önemini de hatırlatıyor. Kırşehir’in medeniyet mirası, Ahilik Külliyesi ile gelecek nesillere taşınıyor ve şehrin ruhunu yaşatıyor.