Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nda son günlerde yaşanan istifalar, kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor.
Oda içerisinde art arda gelen ayrılıklar, özellikle esnafın ve tüccarın seçtiği temsilcilerden geliyor.
Bu durum, Kırşehir iş dünyasında büyük bir soru işareti yaratmış durumda:
Seçim süreci zaten sancılı geçmişti.
İki grup arasında geçen yoğun rekabetin sonunda koltuklara oturanlar bugün birer birer görevlerinden ayrılıyor.
O dönemde “Birlikte yöneteceğiz” diyenlerin bugün geldiği nokta, odada bir türlü sağlanamayan uyumu gözler önüne seriyor.
Görünen o ki; uyumun olmadığı yerde birliktelik de sürdürülemiyor.
Oda Temsilcileri Ne Yapıyor, Ya Da Yapmıyor?
Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası'nın adı uzun süredir sadece aidat toplamakla anılır hale geldi.
Esnafın, tüccarın sorunlarıyla ne kadar ilgileniliyor?
Hangi yatırımların takipçisi olunuyor?
İlin ekonomik kalkınması için hangi projeler masaya yatırılıyor?
Kaç tane yatırımcıyı ilimize kazandırdılar.
Seçilmiş yerel yöneticilerle, kurum amirleriyle ne kadar istişare yapılıyor? Sorular çok, cevaplar ise muallakta.
Oda, ne yazık ki esnafın, tüccarın sorunlarını dile getiren bir platform olmaktan uzaklaşmış durumda.
Aidat ve belge ücretleri dışında adından söz ettiremeyen bir yapıya bürünmüş.
Esnafın sırtındaki yükü hafifletmek yerine, yük üstüne yük bindiriyor.
Bu da doğal olarak esnafın tepkisine yol açıyor.
Oda başkanı Siyasetçilerin Çantası mı, Esnafın Temsilcisi mi?
Ticaret odaları, esnafın ve iş dünyasının sesi olmak zorunda.
Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu kurumlar adeta siyasetçilerin arka bahçesi, hatta deyim yerindeyse “çantası” haline gelmiş durumda.
Temsil ettiği kitlenin sorunlarını dillendirmek yerine, koltukların gücüne sığınarak varlık göstermeye çalışıyorlar.
İstifalar da gösteriyor ki bu yapının içinde ciddi bir uyuşmazlık söz konusu. Birbirine tahammül edemeyen, ortak akılda buluşamayan yapılarla, ne oda yönetilebilir ne de kent ekonomisine katkı sunulabilir.
Kulislerde yeniden seçim konuşuluyor.
Ancak soru şu: Yeni gelecek olanlar farklı ne yapacak?
Esnafın, tüccarın gerçekten sesi olacak mı?
Yoksa aynı düzen, yeni yüzlerle devam mı edecek?
Artık Kırşehir’deki odalar sadece Ticaret Odası değil, Esnaf Odası ve Borsa da dâhil, asli görevlerine dönmeli.
Gerçekten iş dünyasının yanında mı duracaklar, yoksa siyasetle iç içe, göstermelik faaliyetlerle günü mü kurtaracaklar?
Bu sorulara net cevap verilmediği sürece, sadece istifalarla değil, güven kaybıyla da anılmaya devam edecekler.