KIRŞEHİR SUSUZ GÜNLERİNİ YAŞIYOR

Kırşehir, tarihinin belki de en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. Dereler kuruyor, ırmaklar azalıyor, sokak çeşmeleri birer birer yok oluyor.
Dağlardaki, köylerdeki cazibeli sular kesiliyor; meralardaki akar su yatakları kuruma noktasına gelmiş durumda.
Tüm bu olumsuzlukların temelinde küresel ısınmanın etkilerini artık an be an yaşıyor olmamız yatıyor. Mevsimlerin düzeni bozuldu; yazlar kurak, kışlar yağışsız geçiyor.
Bu değişim, hayatı doğrudan etkiliyor ve ülkemizin pek çok bölgesi gibi Kırşehir’i de derinden sarsıyor.
Bir zamanlar bereketli olan Kırşehir toprakları artık eskisi kadar verimli değil.
Bahçeler, bağlar, ağaçlar ve tahıl üretimi büyük tehdit altında. Günlerdir kentte sular kesiliyor, musluklardan yeterli su akmıyor. Vatandaşlar çözüm için belediyeyi arıyor.
Oysa 1970’li yıllarda Kırşehir’in her köşesinde sokak çeşmeleri vardı. İnsanlar bu çeşmelerden içme suyu doldururdu.
Hırla’dan Taşlı’ğa kadar en az on tane gölet bulunurdu.
Bu göletlerin suları ile bağlar, bahçeler sulanırdı.
Aşıkpaşada,Hırlada,Kayabaşı, Killik, Dinekbağ, Hacıhasan, Bağbaşı, Avgun ve Çukurçayır gibi semtlerde yıllarca akan mahalle çeşmeleri vardı.
Hırla Gölü’nde serinler, çocuklar yüzerdi.
Her mahallenin bir su kaynağı, bir göleti olurdu.
Kılıçözü Çayı coştuğunda taşar, sel olurdu.
Bugün ise ne çeşmeler akıyor ne de göletlerde su kalmış durumda.
Kuraklık elbette bir etken, ancak şehir çevresindeki dağlarda yapılan vahşi madencilik faaliyetleri, kullanılan dinamitler de bu tabloya katkı sağlıyor olabilir.
Artık derin kuyu suları bile çekilmeye başladı.
Belediyenin verdiği suların bir kısmının kaçak kulanıldığı söyleniyor.
Üstelik Kırşehir’in alt yapısı da oldukça eski; su kaçakları ciddi boyutlara ulaşmış durumda.
Ne kadar su verilirse verilsin, bu kaçaklar yüzünden su şehre yeterince ulaşamıyor.
Bu yüzden uzmanlar, su sorununun çözümü için alt yapının acilen yenilenmesi gerektiğini vurguluyor. Ne var ki belediye bu konuya sıcak bakmıyor.
Kimse alt yapıya girmek istemiyor; üst yapıyı asfaltlayıp halkın gözüne girmek daha kolay geliyor.
Çünkü alt yapı çalışmalarına girişen bir belediye başkanı bir daha seçilemiyor.
Bu durumun bilincinde olan yöneticiler de genellikle görünür işler yapmayı tercih ediyor.
Ama alt yapı sorunu çözülmeden, Kırşehir’in su sorununun da çözülemeyeceği açık.
Bugün şehirde birçok kişi, eski günlerin berrak akan sularını, göletlerini, çeşmelerini özlüyor. Kırşehir halkı haklı olarak susuzluk karşısında çaresiz ve kızgın. Belediyeye yönelik eleştiriler ise her geçen gün artıyor.
Kırşehir’in yeniden suya kavuşması için önce alt yapıya cesurca el atılması şart.
Yoksa susuzluk, sadece bugünün değil, geleceğin de en büyük sorunu olmaya devam edecek