KIRŞEHİR AĞZI KELİMELER VE SÖZLÜK -19

-R-Rahmet: Yağmur
Rahvan: Kendini yormadan, sarsmadan rahat yürüme
Reçber/İreçber: Çiftçi, tarımla uğraşan kişi
-S-Saab: Sahip
Saağan-Sahan: Küçük bakır kap- tabak:
Sâan: Süt veren inek, damızlık
Saçma: Tandırı ateşlemek için kullanılan saman
Sadir: Ses
Sah: Uyanık
Saahan: Yemek konan bakır tabak
Sail/sayıl: Dilenci-deşirgici- deşirici
Sakam: Çeviz oyunundaki iri ceviz
Sakametli/sakar: Özürlü
Saka: Cevizin büyüğü
Sakar: Eli ayağı dolaşan
Sako: Ceket, palto, pardüsü
Salaca: Cenaze taşıyan tahta (Tabut)
Salım, salgın: Grip, nezle
Salkansız: Giyim kuşamına dikkat etmeyen
Sallangaç: Salıncak
Samaar-sağar: Kulağı az duyan, abdalımsı kişi
Samen: Seymen
Sanıtmak: Boş boş beklemek, sağa sola ağzını açıp avare
avare beklemek.
Sapan: Y şeklinde iki ucu lastikle bir torbaya bağlı Taş fırlatan basit ağaç düzenek
Sapısilik: İşsiz güçsüz boş gezen
Sapıtma: Mezarda, Meftanın kıble tarafına en altta 20-25 cm
acılan bölme, oyuk
Satama: Lüzumsuz, dengesiz
Savak: Elinden iş gelmeyen, su döndürme arkı, saf-aksi
Savatsız: Asık suratlı ve yüzü gülmeyen kişi
Savmak: Göndermek
Savrık: Dağınık
Savsak: Elinden iş gelmeyen salakça hareket eden, işi ağırdan alma
Savuk: Zırnık
Savuşmak: Geçip gitmek
Sayıl: Dilenci, deşirgici
Sayımı: Gerçek mi? Öyle mi?
Sayrı: Hasta
Seğir: Ayrıcı, belirleyici
Seğirtme: Acele hızlı yürüme.
Seim: Hisse, pay
Sekerat: Can çekişimi, koma hali
Seki: Sedir şekline oturulacak yer
Seklem: Çuval, dokunmuş içi tahıl dolu çuval yaklaşık 100
kğ.
Sekmen: Merdiven
Sele: Çamaşır sepeti
Selefe: Bedava
Seme: Sersem, aptal
Semirme: Tavlanma, kilo alma
Semsiz: Fena, huysuz, soysuz kişi
Senek: Topraktan yapılmış büyük testi
Sepelemek: Yağmurun az yağması, çiselemek
Seplemek: Kırılan toprak kabı yapıştırmak
Serencem: Sıkıntı
Serpenek: Kapının önündeki boşluk
Seyip: Başıboş, sahipsiz
Seyirtmek: Hayvanı dörtnala koşturmak
Seyis: Genç erkek geçi - At bakıcısı
Sıçan: Fare
Sıfat: Yüz, yüzün görünen kısmı
Sıkım: Bir avuç içi, bir tutam
Sınamak: Denemek
Sınatlanmak: Niyetlenme, bir şeye teşebbüs etme
Sındı: Makas
Sınıkcı/Seyikci: Kırık çıkığa bakan eli uz insan
Sıpa: Eşşeğin yavrusu
Sıracalı: Hastalıklı
Sırım: Deriden yapılan kalın ip
Sırınsı: Güneşte kurutulmuş et
Sırıtma: Karşsındaki insan alaycı gülme
Sırkıtma: Bir nesneyi boşluğa salma
Sıtara: Kıymet, değer
Sıykırmak: Bir işten veya olaydan kurtulmak
Sızgıt: İçi yağ ile dondurulmuş kuşbaşı et kavurması
Sicim: Urgan, ip
Sifli: Eli boş, lüzumsuz avare gezen
Siftimek: Kemikte kalan eti sıyırmak, pişmiş eti liflerine
ayırmak
Siftinmek. Vakit geçirmek oyalanmak
Siftli: Yateli kirli anlamında
Similik: İçten pazarlıklı, sinsi
Sin: Kabir
Sine: Yüz, surat/ döş
Sinercen: Sessiz ani yaklaşıp ısıran köpek
Sini: Büyük yemek tepsisi
Sinmek: Saklanmak
Sinsi: İçinden pazarlıkçı - Kurnaz
Sitil: Bakraç, kuva, helke –Sebze fidanı
Siydirmek: İnce ince basınçla akıtmak
Siyim- siyim: Yavaş yavaş yağan yağmur ya da akan gözyaşı
Siymek: İşemek
So(k)hu: Dibek, bulgur dövülen ortası oyuk taş
Soğukkuyu: Lastik ayakkabı
Soğukluk: Bir şeyden üşenmek, kaçınmak
Sokranmak: Gönülsüz olduğunda içten konuşmak-homurdanma
Sokum: Ağıza alınan yufka ekmek lokması
Soluk: Nefes
Somat döşemek: Çok güzel çeşit çeşit yemek hazırlamak.
Ziyafet vermek
Somun: Ekmek - Fırın ekmeği
Sormuk: Sert misafir şekeri
Sorutmak: Bir işe yaramadan göz önünde bulunmak
Soyka: Yaşarken sevilmeyen Ölen kişinin eski giysileri. İşe
yaramayan kişiye de denir.
Söğürme: Ateşte eti kızartma, pirzola. Kavurma et
Söğüş: Etin sade suda kaynatılmışı
Sufa: Kiler
Sulh: Anlaşma
Suluk, çağ: Banyo, bardak kap kacak yıkanan yer
Sumsuk: Yumruk
Suncuu sarkmak: başkasının elindeki birşeye canı çekmesi
Sunmak: Almak
Suret: Resim fotoğraf
Susa: Asfalt
Suva, suvak: Badana
Süğsün: Ense
Süllü, Sülemen: Süleyman.
Sümsük: Salak, aptal, sünepe, beceriksiz
Sünepe: Üstüne başına bakmayan kişi/ işe yaramaz aptal
Süngüç: Başparmakla işaret parmağı açıldığında aradaki mesafe 1 süngüç, Karış
Sürgüç: Bulaşık bezi
Sürtük: Orada, burada gezinen kişi
Süslü: Kendini beğenen bakımlı kişi
Sütleğen: Acı beyaz sütü olan bir ot
Süve: Kapı ve pencere çerçevesi
Süyüm: Bir dikimlik iplik
Süzme: Suyu alınmış yoğurt.