EVLENİNCE DÜZELİR DEMEYİNİZ

Günümüzde mahkeme kapılarında sıra bekleyen evli çiftlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Boşanma oranları yükselirken, birçok anne baba hâlâ aynı yanılgıya düşüyor:
“Oğlum evlenince düzelir.”
“Kızım evlensin, sorumluluk almayı öğrenir.”
Ama gerçek böyle işlemiyor.
İşsiz, bağımlı, saygısız, sorumsuz, huysuz, psikolojik sorunları olan ya da hayatla barışamamış gençlerin evlenerek birden bire değişmesini beklemek büyük bir yanılgı.
Anne babalar, kendi yetiştiremediği, doğru yönlendiremediği, hayata hazırlayamadığı çocuklarını, "yuva kurunca düzelir" diye evlendiriyor. Ancak evlilik bir çözüm değil, çoğu zaman yeni bir krizin başlangıcı oluyor.
Sorumluluk almayan biri evlenince sorumluluk sahibi olmaz.
Saygı bilmeyen biri eşine, ailesine saygı gösteremez.
İşin, gücün, hayatın anlamını kavrayamamış biri, eşine destek olamaz, çocuk yetiştiremez.
Evlilik bir yükümlülüktür.
Evlilik emek ister, sabır ister.
Birlikte yaşamayı bilmeyen, paylaşmayı öğrenmemiş, benmerkezci bireylerden sağlıklı bir aile çıkmaz.
Evlilik, iki kişinin birlikte hayat kurma iradesidir.
Sadece düğünle başlayan bir süreç değil, uzun soluklu bir yolculuktur.
Bugün “evleniyoruz” diyenler, ertesi gün “ayrıldık” diye kapı kapı dolaşıyor.
Evlilikler birkaç ay içinde bitiyor çünkü temeli yok, hazırlığı yok, sorumluluğu bilen yok.
Bir yandan da “önce kariyer, önce iş” diyerek yıllar geçiyor, çocuklar yaşını dolduruyor.
Bu kez de eş bulmak zorlaşıyor, beklentiler artıyor, seçicilik çoğalıyor. Gerçek hayatla örtüşmeyen beklentiler, evliliklerin önündeki en büyük engel haline geliyor.
Anne babalar bir yandan sorunlu çocuklarını evlendirmek için uğraşırken, öte yandan o çocuklar mutsuz evliliklerini sonlandırmak için mahkeme kapılarında soluğu alıyor.
Yani evlenmeden önce çözülmesi gereken sorunlar, evlendikten sonra daha da büyüyor.
Unutmayın:
Sizin eğitemediğinizi başkası hiç eğitemez.
Sorumluluk kazandırmadığınız çocuğa, hayat sorumluluk yükler.
Hazır olmayan insanlara evlilik kurdurmak, sadece iki hayatı değil, iki aileyi de yıkıma sürükler.
Önce insan yetiştirmeyi öğrenmeliyiz.
Sonra evlilikten, aile olmaktan söz etmeliyiz.