Son dönemde ev ve araç alım-satımlarında yaşanan mağduriyetler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Tapu veya ruhsat işlemleri sırasında “haciz yok” bilgisi bulunan taşınır ve taşınmazları satın alan çok sayıda vatandaş, daha sonra büyük hukuki sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, tek bir imzanın yılların birikimini riske atabileceği uyarısında bulunuyor.
Edinilen bilgilere göre, borçlu kişiler hakkında henüz resmi bir haciz kararı çıkmadan önce, sahip oldukları ev veya araçları hızlı bir şekilde üçüncü kişilere devredebiliyor. Bu aşamada tapu kayıtlarında ya da araç ruhsatında herhangi bir engel görünmeyebiliyor. Ancak alacaklılar, borcun tahsili için mahkemeye başvurarak satışın iptalini talep edebiliyor.
Mahkeme Satışı Geri Alabiliyor
Hukukçular, alacaklıların açtığı davalar sonucunda söz konusu satışların “muvazaalı işlem” kapsamında değerlendirilebildiğini belirtiyor. Mahkemenin satışın borçtan kaçmak amacıyla yapıldığına kanaat getirmesi halinde, ev veya aracın yeni sahibinden alınarak icra kapsamına dahil edilmesi mümkün olabiliyor.
Alıcı Çifte Mağduriyet Yaşayabiliyor
Bu tür durumlarda alıcılar ciddi risklerle karşı karşıya kalıyor. Satın alınan ev veya araç elden çıkarken, ödenen bedelin geri alınamaması ihtimali de bulunuyor. Ayrıca uzun süren dava süreçleri, ek masraflar ve hukuki belirsizlikler mağduriyeti daha da artırıyor.
Uzmanlardan Kritik Uyarı
Uzmanlar, ev ya da araç satın almadan önce yalnızca tapu veya ruhsat kayıtlarına bakılmasının yeterli olmadığını vurguluyor. Satıcının borç durumu, devam eden icra dosyaları ve hukuki geçmişinin mutlaka araştırılması gerektiği belirtiliyor. Gerekirse hukuki danışmanlık alınması, ileride yaşanabilecek büyük kayıpların önüne geçebiliyor.
Yetkililer, vatandaşlara “Bir imza atmadan önce bir kez daha düşünün” çağrısında bulunarak, özellikle yüksek meblağlı alımlarda ekstra dikkatli olunması gerektiğini hatırlatıyor.