Gündem

Cuma Hutbesinde miras tartışması: Kadınların hakları hedefte

Diyanet’in “Kul hakkı ateşten gömlektir” başlıklı hutbesi, şeri miras hukukuna gönderme yaparken, Medeni Kanun’un eşitlikçi düzenlemesine dikkat çekti.

Kırşehir’de bu haftaki cuma hutbesi, Türkiye’de yürürlükte olan Medeni Kanun hükümleri ile Diyanet’in dini referansları arasındaki farkı yeniden gündeme taşıdı. Diyanet İşleri Başkanlığı, “Kul hakkı ateşten gömlektir” başlığıyla yayımladığı hutbede, mirasta şeri hukuk ölçülerine dikkat çekti. Hutbede, “Erkeğe iki, kıza bir pay” kuralının ilahi adalet olduğu vurgulanırken, kadınların eşit miras talebinin kul hakkı kapsamına girdiği ifade edildi.

KIZ ÇOCUKLARININ RAZI OLMAMASI KUL HAKKI MI?

Hutbede, “Kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” denilerek miras paylaşımındaki klasik şeri ölçü hatırlatıldı. Buna göre bir oğul ve bir kız bulunduğunda mirasın üçte ikisi oğula, üçte biri kıza düşüyor. Tek kız çocuğu mirasın yarısını alırken kalan yarı diğer erkek akrabalara geçiyor. Kırşehir’de hukukçular, hutbenin bu bölümünün Medeni Kanun’un eşitlikçi düzenlemesine zıt olduğunu belirtti.

MEDENİ KANUN VE MODERN EŞİTLİK

Türkiye’de Türk Medeni Kanunu, mirasta çocukların eşit haklara sahip olduğunu net bir şekilde düzenliyor. Kadın ve erkek çocuklar arasında ayrım yapılmaksızın miras eşit paylaştırılıyor. Ancak hutbede, “Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır” denilerek modern hukuk eleştirildi. Son dönemde “Tapuda mirasın eşit paylaştırılması zorunluluğu sona erdi” haberleriyle kadınların hakları tartışmaya açılmıştı.

İŞÇİLER VE KUL HAKKI

Hutbede yalnızca miras değil, işçi hakları da gündeme geldi. Çalışma saatlerine uyulmaması, rapor alımı veya işverenin malına zarar verilmesi de kul hakkı olarak nitelendirildi. Diyanet, kul hakkının “mahşerde en ağır hesaplardan biri” olduğunu belirterek, hak sahibinden helallik almadan kurtuluşun mümkün olmayacağını ifade etti. Kırşehir’de vatandaşlar, bu hutbe ile hem dini hem hukuki tartışmaların tekrar alevlendiğini gözlemledi.

Kırşehir’de toplumun farklı kesimleri, Medeni Kanun’un eşitlik ilkesi ile hutbede dile getirilen dini referanslar arasındaki çatışmayı tartışmaya devam ediyor. Hukuk çevreleri, kadınların miras hakkı ve işçi haklarının korunmasının önemine dikkat çekerken, dini referansların modern yaşamla nasıl uyumlu hale getirileceği sorusu gündemdeki yerini koruyor.