Öyle bir yol ki ne tamamen bitirdik nede sona gelemedik diyenlerle dolu geçmeye yürek ister. Her
insan her nefer bu yola baş koyamaz hak olan yolda ancak hak yolcuları vardır. Bitmez çile tükenmez direnç ister. İçi ayrı dışı ayrı olanı götürmez bu yol. Eğer zamanla bu yola baş koyup sonunu getiremeyenler ya ayrılmış ya da yok olup gitmişlerdir. Kimileri şaşırmış yolunu ya solun soluna ya da solun sağına geçip kendilerine yer bulmaya çalışmışlar.
Sonunda dahil de olmuşlar dost ta olmuşlar, kol kolada girmişler. Belki orda bir yer bulmuşlar kendilerine toplumun içine çıkacak ne yüzleri nede içinde kalmamış astarları.
Bu ya menfaat ya maddiyat ya şirin olmak. Ama kaybetmişler geleceklerini çevirmişler.
Kuranda nur süresinde tarif etmiş kapalılığın hedeflerini gidecekleri yolu. Hak yolun kuran olduğunu ehli sünnetin düsturunu, Ne yazıktır kimimizde paçavra olmuş örtü kıyafeti kapanmış kendine hor girmiş zilleti içine sakalları apak olmuş gittiği yola hiç uymamış hatta nefreti bile getirmiş. İnsan bu kim kiminle kiminle dost kiminle ahbap olduğu değil. Ortam öyle bir ortam olmuş ki benim ak sakallı, benim tesettürlü bildiğim bacım şehitlerimizin kanını akıtıp anaları ağlatanlarla beraber olmuş. Kim haklı kim haksız belli olmayan bir ortam belli olmayan bir yola girmişiz. Mevlam hak getire diyoruz. Öylede görülüyor ki hiç hak yok.
Eğilmiş insanlar zilletin içine bir girdaptır dönüp duruyor. Alıp gidecek bizi ama nereye.
Durmak yok yola devam diyoruz biz inanıyoruz ki yolumuz kuran ve ehli sünnet yolu. Benim le kolkola olmuş önce bu hak yol demiş milletin vekili olmuş şimdi çıkar uğruna girmiş şehitlerimizin analarının gözünün yaşını dindirmeye. Demek ki bu bir menfaat bu bir çıkar. Tabiri caiz ize bu ise dünya bu ise düzen. Batsın bu dünya batsın bu dünya. Yoksa bir Nuh tufanı yada Lut kavminin durumuna mı girdik. Rabbim bizleri senin yolundan hak olan yoldan ayırma. Ey insan bir karınca misali
İbrahim as ateşine su çekmeye çalışan, kendisine sorulduğunda sen nesin ki dendiğinde siz benim cismime bakmayın benim yönüm hedefin belli olsun demiş.
Bizlerde yönümüzü hedefimizi güzel ve doğru olan yerde belirleyelim. Ah keşke demeyelim. Keşkelerden bu vatan bu ülke çok çekti. Hep uyuttular bizi ya harf ya kılık kıyafet ya inkılâp, Uluslar otomobil üretir iken bizler birer heykelle, sıradan şeylerle uğraş verdik. Bir toplu iğne bir kibrit üretecek gücümüz yok idi şimdi de geldiğimiz hedefe yürüdüğümüz yollara bakalım.
Evet yollar bitmez dünya var oldukça devam edecek kölelik düzeni olmadan, bağımsızca koskocaman bir Türkiye bu vatan bizim bu ülke bizim. Hep ileri iyiye doğruya güzele beraberce, kuyruklu yıldızlara yer yok, birlik ve bütünlük içinde. Gideceğimiz yollar hep aydınlık olmalı.
Gittiğin yol izlediğin rota seni hep doğrulara götürecek bir yol olmalı. Sakın ola öyle bir girdabın içine gireriz ki çıkmak ne mümkün.