Kırşehir’de Anadolu Selçuklu döneminden günümüze ulaşan, hem medrese hem de cami olarak kullanılan tarihi yapı, 754 yıldır kentin en önemli kültürel ve dini merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor.
1271 yılında inşa edilen yapı, mimarisi ve çok amaçlı kullanımıyla dikkat çekiyor. Kentin merkezinde yer alan tarihi eser, hem yerli halk hem de şehri ziyaret eden turistler için önemli bir uğrak noktası. Özellikle ibadet saatlerinde yoğun ilgi gören yapı, cuma namazlarında dolup taşıyor.
İki Kez Restorasyon Geçirdi
Yapıldığı günden bu yana farklı dönemlerde çeşitli tadilatlar gören eser, iki büyük restorasyon sürecinden geçti. Bu çalışmalar sayesinde yapının özgünlüğü korunarak günümüze taşındı. Medrese hücreleri ve cami bölümüyle öne çıkan yapı, hem eğitim hem ibadet merkezi olarak işlev görmesiyle benzerlerinden ayrılıyor.
Vatandaşlardan Yoğun İlgi
Kırşehirli vatandaşlar ve kente gelen ziyaretçiler, tarihi yapının korunarak gelecek nesillere aktarılmasını istiyor. Vatandaşlardan Sami Bahşi, yapının özenle inşa edildiğini ifade ederken, Serdar Ceylan ise Cacabey Kitabesi aracılığıyla ziyaretçilere daha fazla bilgilendirme yapılması gerektiğini söyledi.
Mersin’den Kırşehir’e gelen Oğuz Şavk, “Bu yapıyı internetten gördüm. Burada olmak beni mutlu etti” dedi. Ferhat Korkmaz ise, “Geçmiş ile gelecek arasında cami ve medrese köprü görevi görmüş. Kesinlikle gezilip görülmesi gereken yerlerden biri” ifadelerini kullandı.
Selçuklu Mimarisinin İzleri
Cami bölümünde Selçuklu mimarisinin izleri açıkça görülüyor. Taş işçiliği, kemerler, mihrap ve minberdeki taş oymaları, sütunlar ve köşelerdeki konsol detayları dikkat çekiyor. Tarihi yapının Anadolu Selçuklu döneminde gök bilimi medresesi olarak da kullanıldığı biliniyor.