Kırşehirli arkeolog Hüseyin Adıbelli, medreseler üzerine yürüttüğü arşiv araştırmaları sırasında 1914 yılına ait Cacabey Medresesi'nin nadir bir fotoğrafına ulaştı. Fotoğrafın, Türkiye’nin resmi arşivlerinde Konya medreseleri arasında kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Adıbelli, tespiti üzerine arşiv kaydının düzeltilmesi için girişimlerin başlatılacağını bildirdi.
FOTOĞRAFIN DETAYLARINDA TARİH YATIYOR
Söz konusu kare, Cacabey Medresesi’nin batı cephesinden çekilmiş. Fotoğrafta en dikkat çeken detay ise medresenin hemen dibine kadar yaklaşan kerpiç duvarlar ve kubbe fenerinin net biçimde görülmesi oldu. Hüseyin Adıbelli, bu görüntülerin yapı üzerindeki restorasyon çalışmalarına ışık tutabileceğini ifade etti. Medresenin günümüzdeki girintili-çıkıntılı kale mimarisinin, bu 1914 tarihli fotoğrafta yer almaması ise yapının orijinal mimarisine dair önemli ipuçları sunuyor.
RESTORASYONLARA YÖN VEREBİLECEK BELGE
Kubbe fenerinin o dönemdeki haliyle kayıt altına alınmış olması, yapının yeniden ihyasında özgün formuna sadık kalınmasına katkı sağlayabilir. Fotoğraf, Cacabey Medresesi’nin geçmiş yüzyıldaki çevresel yapısını ve o dönemdeki mimari unsurlarını ayrıntılarıyla yansıtıyor.
SELÇUKLU MİRASINA AÇILAN BİR PENCERE
Adıbelli, daha eski dönemlere ait başka fotoğrafların da çeşitli özel koleksiyonlarda bulunabileceğine dikkat çekti. Selçuklu mimarisiyle ilgili detayların bu tür belgelerle daha da netleşebileceğini ifade ederek, Cacabey Medresesi’nin İnce Minare Medresesi gibi eserlerle mimari benzerlik taşıdığını kaydetti. Arkeolog, Cacabey’in Türklerin yaşam biçimini ve kültürel mirasını yansıtan en önemli örneklerden biri olduğunu belirtti.
KIRŞEHİR’İN KÜLTÜREL HAFIZASINA KATKI
Hüseyin Adıbelli’nin, “Kare Kare Kırşehir” adlı dijital platformda paylaştığı bu tarihî belge, Kırşehir’in kültürel kimliğine ve akademik kaynaklarına önemli katkı sağladı. Medrese mimarisine dair doğru bilginin yaygınlaştırılması için yürütülen bu tür çalışmalar, şehrin tarihsel mirasının korunmasına yönelik duyarlılığı da gözler önüne seriyor.
